Tanınmadık insanlarla ve ortamlarla karşılaştığı veya başkalarının gözünün üzerinde olabileceği bir ya da birden fazla toplumsal durumdan belirgin ve sürekli bir huzursuzluk, korku, kaygı veya heyecan duyma halidir.
Sosyal fobinin temel özellikleri şunlardır:
*Sosyal ortamlarda davranışlarının başkaları tarafından incelendiği korkusu.
*Performans gösterilmesi gereken durumlarda utanç içinde kalabileceği ya da gururunun incinebileceği ile ilgili belirgin ve sürekli korku.
*Korkulan durumlardan sürekli kaçınma davranışı.
Bu insanların birçok sosyal ortamda yaşadıkları olumsuz değerlendirilme korkusu, durumun gerektirdiğinden daha yoğun ortaya çıkmaktadır.
Sosyal fobisi olanlar genelde aşağıdaki durumlarda sosyal fobi belirtilerini yoğun olarak yaşarlar:
*Başkalarının önünde yazı yazmak
*Başkalarının önünde yemek içmek
*Topluluk önünde konuşmak
*Başkaları ile tartışmak
*Bir işle uğraşırken seyredilmek
*Amir konumundaki kişilerle temas etmek
*Misafir kabul etmek
*Topluluk içinde telefonla konuşmak
*İlgi odağı olmak
Korkulan veya heyecan duyulan bu durumdan kaçınma davranışı giderek belirginleşebilir ve tam bir yalnızlığa yol açabilir.
NASIL SEYREDER?
Sosyal fobi ergenlik yıllarında başlayan ve tedavi edilmezse kötü giden bir durumdur. Başlangıç yaşı çok erken olabilir. Hastaların %40’ında başlangıç yaşı 10’un altında, %95’inde ise başlangıç 20’nin altındadır. Sosyal fobi hastaları genellikle belirtiler başladıktan 15-20 yıl sonra doktora başvururlar çünkü bu bozukluğu kişiliklerinin bir parçası olarak görürler ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu bilmezler.
Kadınlarda da erkeklerde de görülebilir. Kadınlarda 1.5-2 kat daha sık olmakla birlikte sosyal fobi yüzünden doktora başvuranlar daha çok erkeklerdir.
Her on kişiden birinde sosyal fobi görülebildiği bildirilmektedir. Bu kişilerde sosyal fobinin bedensel belirtilerinden yüz kızarması ortaya çıkabilir.
Ayrıca bunlar korktukları durumlarla karşılaşınca sıklıkla; çarpıntı, terleme, titreme, ağızda kuruma, kaslarda gerginlik, bulantı hissi, karın ağrısı, ateş basması ya da üşüme hissi, kafada basınç duygusu ya da baş ağrısı gibi belirtiler hissedebilir.
Sosyal fobi günümüzde oldukça iyi tedavi edilen bir rahatsızlıktır. Ama tedavi edilmediğinde:
*Yalnız yaşam sürmek
*Eğitim ve iş performanslarında düşüş (çünkü bu insanlar iş ve eğitim ortamında da benzer korkular yaşadıklarından kendilerini gösteremezler, verimleri ve dolayısıyla kazançları da düşük olur).
*Başka psikiyatrik sorunlar
*Alkol-madde kullanım sıklığında artış
*Kişilerarası işlevsellikte bozulma gibi ağır sonuçlara yol açabilir. Sonuç olarak sosyal fobi erken başlangıçlı sinsi seyreden gizli bir hastalıktır.
TEDAVİSİ VAR MIDIR?
Sosyal Fobi psikiyatri uzmanı hekimlerce teşhisi konulabilen ve tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.
TEDAVİSİ NASILDIR?
*İlaç tedavisi
Günümüzde sosyal fobi tedavisinde oldukça etkili olan, uyku-sersemlik gibi yan etkilere yol açmayan; bağımlılık yapmayan ve kalıcı düzelme sağlayabilen bir takım ilaçlar vardır.
*Psikoterapi
Psikoterapi, sosyal fobi tedavisinde etkili bir yöntemdir. Genellikle ‘’bilişsel-davranışçı terapi’’ denilen psikoterapi yöntemi uygulanmaktadır.
TEDAVİ NE KADAR SÜRER?
Rahatsızlığın tekrarlamaması ve iyilik halinin sürmesi için tedavi en az bir yıl kadar sürmektedir.
TEDAVİ OLMADAN KENDİLİĞİNDEN GEÇER Mİ? İNSAN KENDİ İRADESİYLE BU DURUMU YENEBİLİR Mİ?
Sosyal fobi genellikle tedavi olmadan kendiliğinden geçmemekte ve kişinin hayat kalitesini bozmaktadır. Nasıl ki hipertansiyon hastalığında kişinin tansiyonunun yüksekliği, kendisinden kaynaklanmıyorsa sosyal fobi de diğer hastalıklarda olduğu gibi, kişinin irade zayıflığından kaynaklanmamaktadır. Ancak insanın tedavi görme çabası, tedavi olmasına olumlu katkıda bulunabilir. Genelde sosyal fobi rahatsızlığına sahip kişiler bu durumdan kurtulabilmek için bir uzman hekim yardımına ihtiyaç duyarlar.
TEDAVİNİN OLUMSUZ YANLARI VAR MIDIR?
Hekim kontrolünde yapılan tedavi sonrasında kişiler diğer sağlıklı insanlarda da olan olağan utanma duygularını kaybetmezler, ilaç bağımlısı olmazlar.
NEREDEN YARDIM ALINABİLİR?
Psikiyatri hastaneleri, devlet hastaneleri, üniversite psikiyatri klinikleri, psikiyatrist bulunduran özel hastaneler ve özel çalışan psikiyatristlerden yardım alınabilir.
Olgu Örneği 1 (C.E):
Ben 21 yaşında yüksekokul mezunu bir erkeğim. Mezun olduktan sonra çalışmak için değişik yerlere başvuruyorum. Gerek başvuru sırasında gerekse mülakat yapılırken çok heyecanlanıyorum, boğazım kuruyor, ellerim terliyor, titriyor ve insanlar karşısında konuşamıyorum, kekeliyorum. Halbuki yazılı sınavlarda çok başarılıyım. Okul hayatımda da böyleydi. Bildiğim soruları sınıfta cevaplamaktan çekinirdim. Çok iyi çalıştığım derslerde bile tahtaya kalktığım zamanlar, elim ayağım birbirine dolaşır sınıfa rezil olduğumu düşünürdüm.
Eskiden beri şehir merkezinde kalabalıkta yürürken de çok heyecanlanıyorum. Haklı olduğum konularda bile insanlara bir şey anlatamıyorum. Bira içtiğim zaman biraz rahatlıyor ve heyecanımı yenebiliyorum ama bu da geçici oluyor. Nedir benim sorunum?
Yanıt: C.E.’nin yakınmaları sosyal fobi belirtilerine uymaktadır. Durumun değerlendirilmesi için bir psikiyatri uzmanına başvurması gerekmektedir.
Olgu Örneği 2 (A.K):
19 yaşında lise mezunu bir kızım. Özel bir kurumda sekreter olarak 2 haftadır çalışıyorum. İnsanlarla konuşurken çok heyecanlanıyorum, kekeliyorum. Ayrıca ısrarlara da karşı koyamıyorum. Örneğin, patronumdan gereksiz randevu talebinde bulunanlara olumsuz yanıt veremiyorum.
Geçenlerde kapıdan satış yapan bir pazarlamacıya “hayır” diyemediğim için gereksiz bir ev eşyası aldım. Bende kişilik zaafı mı var?
Yanıt: A.K.’nin yakınmaları “kişilik zaafından” kaynaklanmıyor ama bir değerlendirme yapılabilmesi için psikiyatri uzmanına başvurması gerekir.
EĞER. . .
Siz de yakınlarınızın ya da sizin, toplumsal ortamlarda zorluk çektiğine ve aşırı heyecanlandığına inanıyorsanız, zaman kaybetmeden bir PSİKİYATRİ UZMANI DOKTORA başvurunuz.
*Dikkat: Buradaki yazı Prof. Dr. Haluk Savaş ve Doç. Dr. Salih Selek tarafından hazırlanmıştır. Bu yayın özel izinle yayınlanmıştır. Hocalarımıza değerli çalışmalarını paylaştıkları için teşekkür ediyoruz.
Aile Diziminde Katılımcı veya Temsilci Olmak
Aile Dizimi çalışmasına katılan herkes, çalışma sonrasında yaşamında bir iyileşme ve değişim yaşar. İster kendi dizilimi açılıyor, ister bir başkasının dizimine temsilci olarak katılıyor olsun fark etmez.