Arzu Prema

Yaşamın Kendisi En Heyecanlı Macera Değil mi?

Kendini Kıyaslama

KENDİNİ KIYASLAMA

KIYASLAMA TUZAĞI

Yaşadığımız çağ, güçlü ve kendi ayakları üzerinde durabilen bireyleri destekleyen bir dinamiğe sahip. Bu dinamik, çoğunlukla olumlu gibi görünse de uygulamada rekabetçi, yalnızlaşmış, ilişkilerinde başarısız kişiliklerin oluşması olarak gerçekleşiyor. Bireyselleşme gayreti içindeki çağımız insanı, ötekinden daha iyi olabilmek, daha eğitimli olabilmek veya daha tercih edilir olabilmek için mücadele veriyor. Bu temel duygu bütünden ayrılmayı ve egosal alt benliklere ayrışmayı daha da güçlü hale getiriyor.

Herkes bir şekilde bütünsellikten, birlikten söz ediyor oysa diğer yandan alabildiğine rekabetçi, olabildiğince üstün olma çabası içinde olmaya devam ediyor. Başkalarının yaşamlarının daha iyi olduğuna inandırıldığımız bir sosyal medya gerçekliği içinde yaşıyoruz. Kıskançlık, özenti ve kendini kıyaslama güdüleri yoğun duygulanımlar yaratarak bireyselleşme çabasındaki yalnız insanı kendine karşı olabildiğince eleştirel olma, kendini yetersiz bulma, kendini başkalarıyla kıyaslama gibi duygular içinde içine kapanır hale getiriyor. 

Güvensiz bir dünyada yapayalnız olduğumuz inancını giderek kuvvetli hale getiren bir yanılgı yaratıyor tüm bu sanal gerçeklik!

 
 
 

İnsanın Sistemin tuzağına
düştüğü yer
tam da burası!
 
Bu tuzağa düşmemek için yapılabilecek ve bir davranış biçimine dönüşebilecek bir kaç adımı paylaşmak isterim.
1.ADIM: Kendi içsel ihtiyacınıza odaklanın

Daima hatırlayın; her insan birbirinden tamamen benzersiz ve eşsizdir. Her insanın temel ihtiyaçları dışında bu eşsizliğin belirlediği ihtiyaçları farklılık gösterir. Bu anlamda başka kişilerle kendimizi kıyaslamak ne kadar doğru olabilir? Unutmayın ki kendinizi başkalarıyla kıyasladığınız anda sözünü ettiğim eşsizliğinize olan içsel yaklaşımınızda büyük bir kırılma oluşturursunuz.

Öte yandan her insan farklı bir yeteneğe sahiptir ve bu anlamda yaşam amacı ve planı tamamen birbirinden farklıdır. Bu durumda sizin yaşam amacınızın gereklilikleri ve buna paralel olarak yaşamda gerçekleştirmeniz gereken herşey birbirinden farklı olacaktır. Böyle bir durumda başka birisinin yaşamı veya sahip oldukları ile benim ihtiyaç duyduklarım nasıl aynı olabilir ki?

​O halde kendi ihtiyaçlarınız konusunda net bir iç görüye sahip olmanız atmanız gereken ilk adımdır. Tekrar hatırlatayım buradaki ihtiyaç kelimesi ile temel ihtiyaçların daha ötesinde, yaşamdaki amacımızı gerçekleştirmeye yönelik olanlar kastedilmektedir!
 

 

 

 

Önceliğiniz kendi içsel ihtiyaçlarınızı anlamak olduğunda ve buna odaklandığınızda sadece bu ihtiyaçlarınıza hizmet edecek şeylere yönlenirsiniz, başkalarının ne yaptığı veya neye sahip olduğu sizi ilgilendirmez!

2.ADIM: Sahip olduğunuz herşeye ve yakınınızda bulunan herkesin varlığına şükür edin.

İnsan enteresan bir varlıktır. Bir şeye sahip olmak ister ancak ona sahip olur olmaz yeni bir istekle yola koyulur. Böylece evlerimiz gerekli gereksiz yığınlarla eşya ile dolup taşar. Her an bir şeyler almaya yönlenmemize neden olan hangi düşünceleri taşıyoruz? Bu soruyu kendinize sormak, istekleri ile yaşamda eylemlerde bulunan bir çocuk olmaktan ziyade ihtiyaçlarına yönlenebilen yetişkinler seviyesine çıkmanızı sağlayacaktır. 

Bu bilinç düzeyinde büyük bir değişiklik yaratır. Bu değişimin zihinlerde başlaması gerekmektedir. Bu anlamda zihninizi sahip olduklarınıza odaklamanız düşüncelerinizin akışını kökünden değiştirir. Zihninizde yer alan yapamadıklarınız, sahip olamadıklarınız veya olumsuz tüm cümlelerin yerine sahip olduklarınızı farkındalıkla yerleştirdiğinizde olumlu bir yönelime sahip bir zihin dizayn edebilirsiniz.

Sahip olduklarınız sadece maddi şeyler değildir; aileniz, ebeveynleriniz, kardeşleriniz, arkadaşlarınız ve çevrenizde ilişkide olduğunuz herkes de varlığınızın bir parçasıdır. Bu adımda yaşamınızda bulunan herkesin ve her şeyin varlığına şükür çalışmaları yapın ve beyninizde yeni bağlantılar yaratmaya başlayın!

Her sabah kalktığınızda ve her gece başınızı yastığa koyduğunuzda aşağıdaki sözleri tekrarlayın: Yaşamımdaki herkesin ve herşeyin varlığına şükür ediyorum.






Şükür etmek olduğunuz yer ile olmak istediğiniz yer arasındaki mesafeyi kısaltan bir kolaylıktır! 
3.ADIM: Kıskançlık yerine taktir etmeyi deneyin!

Başkalarının başarılarını taktir etmek konusunda kendinizi geliştirin. Herhangi bir şeyi sizden daha farklı ya da daha iyi yapan birileri olması çok doğaldır. Bu durumda yapmak istediklerinizden vaz geçmek saçma olur öyle değil mi? Bir şeyi sizden daha iyi yapan birini gördüğünüzde taktir edin. Bunu yapmak eski zamanlardan kalma eksiklik ve yetersizlik duygusunun harekete geçmesini engeller. Böylece başarmış birisini rehber olarak izler, yapamak istediklerinize ulaşmak için kestirme yollar veya teknikler öğrenebilirsiniz. Böylece olumsuz olan kıskançlık duygusu yerine gıpta etme ve öğrenmeyi geliştirirsiniz.

İşe öncelikle kendiniz taktir etmekle başlayın. Dışarıdaki kişilerin sizi taktir etmesini beklemek çocukluktan kalma bir alışkanlıktır. Bu alışkanlığı bilinçle ve farkındalıkla bırakmak gerekir. Bu aynı zamanda kendinize ve başkalarına karşı toleransınızı arttıracak, yargıdan uzak bir zihin geliştirmenizi sağlayacaktır.

​Unutmayın, sosyal medyadaki hiç bir şey tam anlamıyla gerçeği yansıtmamaktadır. Kimsenin yaşamı harka veya mükemmel değildir. Hatta hepimiz birbirine benzer zorluklar yaşıyor, umutsuzluğa kapılıyor ve yalnız hissediyoruz. Tek sorun bu durumumuzu kendimize veya yakınlarımıza samimiyetle ifade edemeyişimizdir. Oysa samimiyet sağlıklı bir ilişkinin temelini teşkil eder. 
 

Diğer Yazıları Gözden Geçirin

Çocuklar
Psikoloji

Çocuklukta Duygusal İhmal Testi

Dr. Jonice Webb Çocukluğunuzda duygusal olarak ihmal edilmiş olduğunuzun farkına varmak, yaşamınızda büyük bir dönüşümün başlangıcıdır. Bu durum, gözle görülebilen veya hatıralarımızda net olarak yer

Okuyun »
Genel

Bağımlılık

Dr. Ayla Aslantaş Bağımlılık Nedir? Bağımlılık insanın dürtülerini kontrol edememesi sonrasında bir nesneye veya olguya aşırı muhtaç hale gelmesidir. Kişi bu nesneler olmaksızın hayatını sürdüremeyeceğini,

Okuyun »
KRONİK STRESİ AŞMA TEKNİKLERİ
Genel

Kronik Stres

KİŞİSEL GELİŞİM KRONİK STRES KRONİK STRES VE BAŞ ETME YOLLARI Kronik stres çağımızın en büyük sorunu. Doktorlara kapılarından içeri giren hastalarının en büyük sorunu nedir

Okuyun »

Yorum bırakın