Bağımlı Kişilik, en basit şekilde, kişinin kendisinden daha çok başka insanları önemsemesi sonucu benliğini kaybetmesidir. Bağımlı kişiliğin içinde kişinin kendi kimliğini yitirme hissidir. Başkaları için bir şeyler yaptığı sürece kişi kendisini iyi hissetmektedir. Bağımlı kişilik çoğunlukla çocuklukta gelişmeye başlar ve yetişkinlikte farklı şekilde dallanıp budaklanan bir hale gelir. Bir çocuk, kendini güvende hissetmek ve kontrolü eline alabilmek için aile bireylerinin psikolojik durumlarını sürekli olarak izler ve böylece onların ilgisini çekerek kendini huzurlu hisseder. Bağımlı bir kişilik için, çocuklukta tam bir ilgi ve bakım alabilmek çok nadir olabilmiş bir şeydir. Kişi çoğunlukla kendisini sessiz bir acı çekiş içine ve çaresizliği gömer. Eğer tüm bunlar sizi tarif ediyorsa büyük ihtimalle ailenin güvenliği ve iyiliği için fedakarlık yapmanız aile sırlarını gizli tutmanız ve bakım veren olmanız istenmiş olsa gerektir. Kendi kendine büyümüş çocuklar çoğunlukla Bağımlı kişilik geliştirir ve yalnız kalma korkusu duyarlar. Ebeveynlerden birinin erken ölümü veya diğer çocukluk travmaları limbik sistemdeki ve beynin diğer bölgelerindeki güvenlik duygusunun değişmesine neden olabilir. Böylece çocuk, ergenliğe ve yetişkinliğe geldiğinde güvenlik duygusunu bilinçdışı olarak kendisine faydalı olmayacak yerlerde aramaya başlar. Bu sizi tanımlıyor olabilir. Bağımlı Kişilik Nasıl İyileşir? Bağımlı kişilik teşhisi konabilen bir bozukluk değildir ancak kendinizi sorunlu hissetmenize neden olur. İyileştirilebilir! Nöroplastisite bunun için harikadır. Negatif yaşam kalıpları, pozitif tekniklerle ortadan kaldırılabilmektedir. Bu iyileşme zamanla ve patikle hücresel düzeyde meydana gelen bir değişimdir. Bilişsel Davranışsal terapinin temelinde bu vardır. Düşüncelerinizi değiştirin, yaşamınız değişsin! Bunu çok fazla duydunuz, içsel düşünceleriniz ve dışsal davranışlarınızda yapacağınız küçük değişimden biraz fazlasına ihtiyaç vardır. Bağımlı bir kişiliğin iyileşmesi için, azimli bir şekilde içsel çalışma büyük öneme sahiptir. Düşündüğünüz şeye dönüşürsünüz. Ancak eğer Bağımlı bir kişiliğe sahipseniz bazı inançlarınız sizi sürekli fedakarlık yapmanız gerektiği düşüncesine sürükleyebilir. Başkalarına çok fazla iyi davranmanız karşılık olarak onların da size iyi davranmalarını beklemenize neden olabilir. Bununla birlikte alma verme döngüsü ile dengeli bir akış içinde olmanız gerektiğini öğrenmelisiniz. Kişiliğinizin size acı veren bu yönünü iyileştirme çabası içine girmeye kararlıysanız, bazı meditasyon, olumlama ve teknikleri öğrenmeniz gerekir ancak acele etmeden kendi hızınıza uygun bir şekilde ilerlemenizi öneririz. Kendinize yatırım yapın, kendiniz için iyi ve keyif verici şeyler yapmanız çok önemlidir. Bu bencillik demek değildir. Bu kendinizi tamamen yenilemekle ilgilidir böylece ihtiyaç duyduğunuz şey konusunda kendinizi tam ve bütün hissetmeye başlarsınız. Bir çoklarımız çocukluk yıllarımızda “yeterli değilim” veya “fazlalığım” duyguları ile çokça ilişkileniriz. Başkalarına yardım ederken kendinizi, duygularınızı, kişisel donanımınızı ve inançlarınızı göz ardı etmemeyi öğrenebilirsiniz. Kendi içsel ruhsal kaynaklarınızla yeniden bağlantıya geçerek yep yeni biri olabilirsiniz. İçsel çalışmalar yaparak inanç sisteminizi yaşamınızı en verimli şekilde yaşamanızı sağlamak üzere yeniden düzenleyebilirsiniz. Eğer içsel çalışmalar yaparak içinizdeki ruhsal kaynakla yeniden uyumlu hale gelirseniz, bağımlılık kişiliğinin kökeninde yatan terk edilme korkusunun da içinizden tamamen temizlenmesini sağlarsınız. Yaşam amacınızı ve kendinizi gerçekleştirmek üzere kendinizi yenileyin! Alma ve verme döngüsü, fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal bağlamların tümünü aşan evrensel bir düzeni simgeler. Kuantum düzeyinde dünya kendisini bu şekilde tazeler ve yeniler.Tıpkı dünya ana gibi kendimizi böyle yenilememiz ve kendimizle derinden ilgilenmemiz gerekir. Bu prensibi göz ardı ettiğimizde, herşey gücünü yitirip yok olmaya başlar. Bunu dikkate alarak kendi kişisel köklerimizi göz ardı etmemeliyiz. Ailemizde yaşanan her şeyin ruhsal, zihinsel, fiziksel ve duygusal alanımızda büyük bir önemi vardır ve bunlar yetişkinliğimizde yaşamımızı birebir etkilemeye başlar ve jenerasyonlar arası geçiş yaparlar. Şimdi tüm bu sırların içinde daha derinden dalmak ve tüm gerçekle yeniden yüzleşme vaktidir. Bağımlı Kişiliğinizin ortaya çıkmasına neden olduğunu düşündüğünüz tüm yaşamsal deneyimlerinizi ve yaşamınızı nasıl etkilediklerini yazmaya başlayın. 1 . Alkol veya başka bir maddeye bağımlı veya suistimal eden bir ebeveynin çocuğu Başarı odaklı aile ve ebeveynler, çocuğun yaşamı boyunca başat rol oynayarak cocuklarının kendi evliliklerinin de bir uzantısı haline gelmelerini sağlarlar. 1 . Size kendinizden daha çok başkalarını gözetmenizi söyleyen dini çevreler, dogmalar ve öğretiler Bağımlı Kişiliğin Fizyolojik Kökeni Nedir? Bir de bağımlı kişilik durumunun biyolojik kökeni bulunmaktadır. Bazen doğal bir nitelik olarak nazik, verici ve paylaşımcı biri olabilirsiniz. Mutluluk merkeziniz buna göre ayarlanmış olabilir. Bazen Bağımlı Kişilik bozukluğu bağımlılık olarak değerlendirilir. CODA (Codependents Anonymous, bu konuda önemli bir kaynaktır.) İyileşme sürecinin bir parçası olarak verici tutumunuzu bıraktığınızda bazen geri çekilme semptomları olarak anksiyete ve üzüntü hissedebilirsiniz ancak bu durum başkalarının yararına olacaktır. Her insan kalbinde ne vermesi gerektiğini hissediyorsa onu vermelidir, vermenin kaynağı suçluluk veya zorlama olmamalıdır. Gerçekte de vermek almaktan daha kutsal bir tavırdır, ama eğer sevgi alabilmek veya herhangi başka bir duygusal boşluğu doldurmak için veriyorsanız, bu davranış motifi bilinçdışı yapılan bir hatadır. Bağımlı kişiliğinizin kaynağını ve köklerini bilirseniz daha çok kendinizi gerçekleştirebilir hale gelirsiniz. Kendini gerçekleştirmiş insanlar verebilirler. Özgürce sevebilir ve sevilebilir durumdadırlar. Onlar, kendilerine has bir yöntemle, suçluluk ve üzüntü hissetmeden evet veya hayır demesini bilirler. Terk edilme korkusu veya bencillikle yönlenmezler. Kendilerini limitlemeden, kötü hissetmeden başkalarına yardım edebilirler. Bağımsız kişiler ancak kendilerine sorulduğunda saygı ile cevap verirler. Yine yardıma ihtiyaç duyduklarında kendilerini dinler başlarından yardım istemezler. Karşılarındaki kişilerden tavsiye veya onay beklemezler. Beyninizdeki bağımlı kişilik sinir ağının programını kırabilirsiniz. Bunu olumlama ve meditasyonlarla sürekli hale getirebilirsiniz. Bugün şöyle söyleyin: “Bağımlı Kişilik durumundan Bağımsız Kişilik durumuna geçiş yapıyorum. Ben varlığımla önemliyim yaptığımla değil. Anksiyete, öfke veya suçlanma olmaksızın almaya izin veriyorum. Her türlü geçmiş şartlanmalardan özgürleşiyorum. Kendi içsel sesimi ve yüksek benliğimi dinliyor ve yükseliyorum. Geçmiş terk edilme korkularımdan gelecekteki özgür ve bolluk içindeki yaşamıma doğru yol alıyorum. |
|
Aile Diziminde Katılımcı veya Temsilci Olmak
Aile Dizimi çalışmasına katılan herkes, çalışma sonrasında yaşamında bir iyileşme ve değişim yaşar. İster kendi dizilimi açılıyor, ister bir başkasının dizimine temsilci olarak katılıyor olsun fark etmez.