Aile Dizimi
Aile Dizimi Nedir?
Aile Dizimi, aile sisteminizden bilinç dışı bir şekilde aldığınız, hayatınızı bir şekilde sınırlayan, tekrarlayan zarar verici kalıplardan, davranışlardan ve duygulardan özgürleşmenizi sağlayan çığır açıcı bir metodolojidir.
- Hayatınızı tam potansiyelinizle yaşamıyor musunuz?
- Bir şekilde geri çekildiğinizi mi hissediyorsunuz?
- Korku, öfke, anksiyete, depresyon, üzüntü ya da suçluluk duyguları ile mücadele mi ediyorsunuz?
- İlişki sorunları, mali zorluklar, mesleki mücadeleler, bağımlılık veya kendini sabotaj etme sorunları yaşıyor musunuz?
Eğer öyleyse, muhtemelen bu sorunları aşmak için yol arıyor olabilirsiniz. . .Kitaplar, atölyeler, videolar, terapi, koçluk eğitimleri ve çok şey öğrenmiş olmanıza rağmen, hala özgür hissedemiyor musunuz?
Ya tüm bunlar sadece sizinle ilgili değilse!
Ya bunların bir kısmı, bilinçaltında çok güçlü bir sevgi ve sadakatle bağlı olduğunuz aile sisteminizdeki diğer üyelerin çözülmemiş travmalarından veya işlenmemiş duygularından kaynaklanıyorsa?
Bugün karşılaştığınız sorunların çoğu, muhtemelen bilmediğiniz ve nesilden nesile aktarılan çözülmemiş olaylardan ve ailenizden gelen işlenmemiş duygulardan kaynaklanıyor olabilir.
Aile Dizimi metodolojisinde, sizi geride tutan konunun arkasındaki gizli dinamikler bambaşka bir perspektiften görüldüğünde, siz, çocuklarınız ve gelecek nesiller için dönüşüm ve iyileşme sağlanır.
Basitçe söylemek gerekirse, Aile Dizimi Terapisi, sizi geride tutan karmaşalardan özgürleştirerek aileniz, işiniz, parasal kaynaklarınız ve yaşamınızla olan ilişkinizi dönüştürmek için güçlü bir yöntemdir.
Bu çalışma neye dayanıyor?
Tıpkı evrende işleyen yasalar olduğu gibi (yani görelilik yasası, kutupluluk, neden ve sonuç yasası, vb.), aile sisteminizde de iş başında olan ‘sevgi düzenleri’ olarak bilinen yasalar vardır. Bu yasalar, sizi farkında bile olmadığınız şekillerde etkilemektedirler. Bunun nedeni, sizin bilinçaltınızda çalışıyor olmalarıdır.
Aile Dizimlerinın Bazı Faydaları
- Sizi geride tutan tıkanıklıkları gidermek
- Sizi, çocuklarınızı ve onların çocuklarınıönceki nesillerin yüklerinden özgürleştirmek
- Kendinize ve başkalarına karşı empatinizi, sevginizi ve şefkatiniziartırmak
- Yaşamdaki ölüm ve kayıplarla başa çıkmak için gücü ve bilgeliğigeliştirmek
- İlişkilerinizde olumlu değişimleryaratmak (ebeveynler, partner, çocuklar, meslektaşlar, arkadaşlar vb.)
- Para, finans ve bolluk ile ilişkinizi dönüştürmek
- Zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu hizalamak
- Geçmişinizle ve bugün kim olduğunuzla iç huzurugeliştirmek
- Kim olduğunuz ve hayatta ne istediğiniz konusunda netlikkazanmak
- Hedeflerinize ulaşmak için güce ve bilincesahip olmak
- Kendinizi hayata açmak ve daha fazla enerji ve canlılıkhissetmek
- Aile hikayenizi bir başarıhikayesine dönüştürmek
- Kuşaklar arasıtravmanın yaşamınızdaki etkisini ortadan kaldırmak
Aile Dizimlerinda ne olur?
Aile Dizimleri, gruplar halinde veya bireysel olarak gerçekleşebilir. Eğitimli kolaylaştırıcı, gruptan hayatında değiştirmek istediği bir şey üzerinde çalışmak isteyen bir kişiyi seçer.
Konuya kısaca değindikten ve bazı stratejik soruları yanıtladıktan sonra (“hikayeye” girmeden), danışan veya kolaylaştırıcı, grubun üyeleri içinden kendisini, aile bireylerinden gereken kişileri (buna kolaylaştırıcı karar verir) veya konunun kendisini temsil edecek şekilde kişiler seçerek çalışmanın yer alacağı alana davet eder. Böylece Dizim tabir ettiğimiz çalışma başlar ve kişinin değişmesini istediği sorunun arkasındaki gizli dinamikleri ortaya çıkarmak için ilgili bileşenler kolaylaştırıcı tarafından araştırılır.
Üyeler, basitçe niyetle, bilme alanı, aile ruhu olarak bilinen şeye bağlanırlar ve vücutlarında, bilinçli olarak bilinmeyen şeyleri gün ışığına çıkarmaya yardımcı olan diğer üyeler hakkındaki hisleri, dürtüleri veya hislerini algılayabilirler. Bilinçsiz sadakatler görüldüğünde, aile sistemindeki sevgi akışını ve onu deneyimlemek için iyileştirici ruh cümleleri ve açık bir yürekle olan her şey kullanılabilir.
Aile Dizimleri, başımıza gelenlere dair taşıdığımız içsel imajı değiştirir. Bazen anında bazense zamana matuf bir şekilde ruhumuza yerleşen yeni ve güçlendirici bir imajla hayatımızda değişimi başlatır. Aile Dizimleri grubundaki herkes, ister kendi dizimi açılıyor, ister başka bir danışanın dizimine temsilci olarak katılıyor veya sadece gözlemliyor olsun, içgörüler ve değişimler alır.
Bilimsel Temel
Yeni bir bilimdalı olan Epigenetik gösteriyor ki bir önceki nesilden aldığımız genetik kodumuz yalnızca organizmamızın yapısal ve kimyasal niteliklerini içermiyor aynı zamanda, bizden önceki nesillerin yaşadıkları deneyimleri, duyguları ve hissiyatları da içeriyor.
Geçtiğimiz yüzyılda, bir psikoterapi yöntemi olarak geliştirilen Grup Terapi çalışmalarından yola çıkan ve bu terapi yöntemine fenomenolojik bir bakış açısı kazandıran Alman Psikoterapist Bert Hellinger’in insanlığa hediye ettiği Aile Dizimi, temelde epigenetiğin bu yeni bulgularını doğrulayan bir teknik.
Eğer savaşta ölmüş bir büyük büyük dedeniz varsa, aileden bir şekilde dışlanmış bir birey varsa, ailenizde veya sizin yaşamınızda kürtaj, düşük, ölü doğum varsa, intihar etmiş, öldürülmüş veya birini öldürmüş biri varsa, atalarınızdan birine bir haksızlık yapıldıysa veya atalarınızdan biri bir başkasına bir haksızlık yaptıysa, bu deneyimler ve bunların ortaya çıkardığı yazgı, genetik kodlarımıza kaydoluyor ve bir sonraki nesile aktarılıyor.
Yukarıda saydığımız yazgısal deneyimlere yüzlercesini ekleyebiliriz. Ya da siz kendi atalarınızın ve dedelerinizin, anne ve babanızın hep anlatılan aile öykülerinde sıra dışı bir deneyim yaşandığını duyduysanız, bu konu üzerinde daha detaylı araştırma yapmanızda fayda var, çünkü o öyküler sizin şu anda yaşamakta olduğunuz yaşamda küçük ya da büyük yaşamsal motifler olarak bulunmaktalar.
Aile dizimi terapisi, ailenin kuşaklar boyu, birbirine görünmez bir bağla bağlı olduğu anlayışına dayanmaktadır. Bir aile sisteminde önceki kuşaklarda ortaya çıkmış bir yanlışlık, yapılmış bir haksızlık, sorumluluğu alınmamış kötü fiiliyat, sonraki kuşakların yaşamlarında olumsuz deneyimler olarak ortaya çıkar.
*Hak yemeler,
*Tecavüzler,
*Cinayetler,
*Kız kaçırmalar,
*Haksızlığa uğrama,
*Kürtajlar
*Göçler,
*İntiharlar,
*Engellenmiş Evlilikler,
*Savaşta yaşamı kaybedenler,
*İflaslar,
*Evlat Kaybı
Aile Dizimi NASIL BİR TERAPİDİR?
Alman Psikoterapist Bert Hellinger’in geliştirdiği Aile Dizimi çalışması, yaşamda sağlıklı ve başarılı olma potansiyelimizi kısıtlayan gizli dinamiklerin altında yatan gerçeklerin ortaya çıkarılarak çözümlendiği deneyimsel bir uygulamadır.
Uygulamanın Formatı Nedir?
Uygulayıcılar, grup olarak veya bireysel seanslar yapabilmektedirler.
Aile Dizimi Çalışmasından Kimler Faydalanabilir?
Yaşamda yüzleşmekte olduğu sorunun kaynağının, bağlı olduğu sistemik yapıda olduğu belirlenmiş olan herkes bu çalışmadan faydalanabilir. Kuantum Drama temelli Aile Dizimi çalışması, kişisel veya kurumsal bir yapının, yaratıcı ifadesinin kısıtlanması, para sorunları, ilişki problemleri, bağımlılıkları, başarısızlıkları hatta depresyon veya intihar gibi durumlarda proses olarak kullanılmaktadır.
Uygulama Nerede Yapılır?
Aile Dizimi çalışması, tüm Dünya’da otuz yıldır bir danışmanlık yöntemi olarak uygulanmaktadır. Sistem, Alman psikoterapist, yazar ve filozof olan Bert Hellinger tarafından geliştirilmiştir. Aile Dizimi çalışması, aile sistemleri, kurumsal yapılar ve hatta tüm sosyal sistemler için uygulanabilmektedir.
Danışan Merkezli Çalışma Nasıl Yapılır?
Çekirdek ailenizi içselleştirdiğiniz resim yaşamınızın tablosunu oluşturur!
Aile Dizimi Çalışması, kişiyi prensipte, gerek ailesel gerekse kurumsal olsun, ait olduğu ve belirli bir yere sahip olduğu sistemle birlikte ele alır. Travmatik bir şekilde (erken yaşta ölüm, mental bir hastalık veya intihar gibi) bir kişi sistemden çıktığında, sistemin geri kalan üyeleri bu yoğun kaybın yarattığı acıdan kendilerini korumak ve ailenin hafızasından bu kaybı silmek isterler. Sistemde dengeyi ve sevgi akışını sağlamak üzere, başka birisi bilinç dışı olarak gelip onun yerini alır. Bu dolaşıklık durumu bu kişinin kendi hayatını özgürce yaşamaması anlamına gelir.
Örneğin; bir danışanın anneannesi, yıllar önce intihar etmiştir ve anne babası bu olayla başa çıkamamakta ve bu intihar ve ona neden olan olay hakkında asla konuşmamaktadırlar. Danışan uzun süredir devam etmekte olan depresyon yaşamaktadır, yapılan konstelasyonda, yaşadığı bu zor sürecin altında bu intiharın olduğu ortaya çıkmıştır. Anneanne ile yeniden kurulan içsel bağlantı (onu ailede ait olduğu yere yeniden kazandırmak) ile, danışanın diğer aile üyeleri ile ilişkisi doğru bir şekilde yeniden kurulmuş ve hayatla olan bağı güçlenerek derin bir rahatlama hissetmesi sağlanmıştır. İster aile isterse kurum olsun, her sistemin enerji alanı, “Birleşik Alan”’ın şaşırtıcı ve mucizevi gücü ile kuşatılmıştır. Kuantum Drama çalışması, bu eşsiz yaklaşımla bakıldığında, kişilerin ve ait oldukları sistemin en doğru şekilde dengelenmesini ve böylece şifalanmasını sağlamaktadı.
VİDEOMUZU İZLEYİN
“Hücrelerimiz yapmış olduğumuz her şeyin belleğidir, hiç bir şeyi unutup atlamazlar”. Gelinen bu noktanın açıklaması genler ile spesifik hastalıklar arasında her zaman bir bağlantı olmadığı aksine beyinde epigenetik sebekede inanç, duygu ve düşüncelerimiz sonucu oluşan bir bozukluğun hastalıkları oluşturduğu yönündedir.
Tüm dünyadaki yankıları ile birlikte tıp ve psikoloji kendini neredeyse yeniden tanımlayıp, yapılandıracağı bir zihniyet değişimi yaşamaktadır. İnsan ilişkilerinin ve bu ilişkilerin nasıl sürdürüldüğünün bunlara bağlı oluşan duygusal bağlanma ve davranış hallerinin genlerini değiştirdiği bilgisi ve gerçegi ile karşı karşıyayız.
Sistem-Aile Dizimleri ve fenomenolojik psikoloji, sadece hakim olan bilince sorunsuz bir şekilde uyan yeni bilgileri aktarmaz, ayni zamanda bir inanç-bilinç değişimini, bir “paradigma degisimini” beraberinde getirir ve bu değişimden bunu yaşayan “ben” çogu zaman bir felaketmiş gibi korkar ve degisime mümkün olduğunca direnir. Psikoterapi bilinçlenme demektir ve bilinçlenme “kendi şartlarinin gerçeklerini ve hedeflerini kendin mekânini sorgulama cesaretidir.”
Tüm bu buluşlar ve gelişmeler tıp ve psikoterapiyi büyük ölçüde değişime zorlarken, sistem ve aile dizimleri uygulanmaya basladiğı ilk andan itibaren sahip oldu olduğuğu bütüncül ve fenomenolojik kapsamı sayesinde kişilerin gerek bireysel düzlemde erken cocukluklarındaki bağlanma modeline dair ya da duygusal baglanmaları yoluyla nesiller boyu etkisi bireysel veya kolektif vicdanın aracılığı ile süren dolanmışlıklarını görünür hale getirir.
Bu şekilde kişinin ne kendi ne de ailesinden herhangi birinin hayrına olmayacak bir şekilde kendini sabote edercesine sürdürdüğü inançlarını, duygu, düsünce ve davranış biçimlerini görünen hakikatler sonrası degiştirmesine olanak saglar. Kisinin hastalık veya semptomlarının bu inanç ve duygulanım değişimi neticesinde akıllı hücrelerin bu “değişim” mesajını anında algılamaları sonucu semptom ve hastalıkların adeta görevlerini yerine getirmenin huzuruyla kişinin yaşamından geri çekildiklerini dizim çalışmaları sonrası yaptığımız takipler sonucu sıkça gözlemliyoruz.
Hayatım Pahasına-Önsözden -Mehmet Zararsızoğlu
Bir danışan, yaşamındaki bir sorunla ilgili “Aile Konstelasyonu” çalışması yapılmasını talep ettiğinde metod şu şekilde uygulanır;
- Uygulayıcı, danışana yaşamakta olduğu sorunla ilgili sorular sorarak ailesindeki hangi kişilerin veya durumların bununla ilişkili olabileceğine dair bir iç görü elde eder. Ancak, sorunla ilgili çok detay ortaya konması gerekmez.
- Bundan sonra çalışmaya izleyici olarak katılanlar arasından, sorunla ilgili olabilecek aile üyelerini temsil etmek üzere kişiler, dizim çalışması için ayrılmış olan Alan’a davet edilirler. Bu temsilciler, anne- baba, kardeşler, iş arkadaşları hatta para, hastalık, iş gibi soyut kavramları temsil edebilirler. Temsilciler Alan’da, birbirleriyle ilişkilerine göre belirlenmiş yerlere yerleştirilirler. Bunların dışında Alan’a, danışanı temsil etmek üzere bir temsilci alınır ve diğerleriyle ilişkisine göre yerleştirilir. Alan’da böylece oluşan bu ilk tablo, danışanın yaşadığı soruna dair bilinçaltında bulunan imajı ortaya koymaktadır.
- Dizim süresince, danışan ve uygulayıcı, Alan’da bulunan temsilcilerin ifade ettikleri duyguları dinler ve Alan’daki hareketlerini gözlemlemeye devam eder. Alan’a alınan temsilciler, ilk yerleştirildikleri yerden ayrılabilir ve kendilerini daha rahat hissettikleri başka bir yer seçebilirler. Uygulayıcı konstelasyon sırasında, Alan’a yeni temsilci alarak nasıl bir değişim ortaya çıktığını görmek isteyebilir. Bu uygulama, her açılım için yirmi dakika, bir saat, hatta bazı durumlarda daha da uzun sürebilir.
- Uygulayıcı, dizim sonucunda gün ışığına çıkan yeni ve güçlendirici bilgiyi içselleştirmesi için danışanı Alan’a bizzat alabilir. Alan’daki yeni yerinde durduğu süreç boyunca, çözüme dair yapılan öneri ve konuşma ile danışana yaşamındaki bir çok düzeyde yeni bir bakış açısı kazanması sağlanır. Alan’da bulunan temsilcilerin tümü bulundukları yeni yerde kendilerini rahat hissettiklerinde, çemberdeki katılımcılar da, rahatlamış, yenilenmiş ve bilinç düzeylerinde bir dengelenme hissi duyarlar. Konstelasyon da tam bu noktada tamamlanmış olur. Bazı çözülmeler, süptil veya dramatik şekilde olabilirken bazen de sadece temsilcilerin bazı yönelimleri ve hareketleri ile birbirlerine göre aldıkları konumlar ile de olabilmektedir.
İş ve organizasyon amaçlı uygulanan Sistemik Konstelasyon Çalışması, geçmişte olmuş bir olaydan kaynaklanan sorunlara ait dinamikleri ortaya çıkararak göz önüne serer. Örneğin bu, bir üründe ortaya çıkan sorun veya insan kaynaklarında yaşanan bir problem olabilir. Sık yaşanan işten çıkarmalar veya bir departmandan sürekli olarak elemanların ayrılması, sistemik olarak bağlantılı yönelimler olarak görülür ve bu yaklaşımla ele alınarak çözümlenir. Bazı kurumsal odaklı konstelasyonlar sırasında o sistemdeki bir bireyin kendi aile sisteminden kaynaklanan bir sorunun olduğu da ortaya çıkabilmektedir, bu durumda, uygulayıcı gruba, açılımın farklı bir yöne gitme eğiliminde olduğundan, bu yeni izi takip etmek veya bu özel durumu ayrıca bir açılımda ele almak arasında bir seçim yapmasını önerebilir. Aile şirketlerinde ise işin içine farklı düzeyde bir zorluk girmektedir. Aile veya şirket sisteminde kimin önceliğe ya da söz hakkına sahip olduğunun bilinmesi ile mevcut dinamikler düzene girmektedir.
Aile Sistemindeki Travmaların aktarımı
Büyükanne ve babalarımın üçü de bebekken annelerini kaybederek öksüz kalmıştı.
Dördüncüsü de bir yaşındayken babasını kaybetmişti ve annesinin ilgisini kaybetmişti.
Bu yüzden birinin annesinin ilgisini ve sevgisini kaybettiğinde yaşadığı bu hayal kırıklığı önceki nesillerden benim neslime aktarılmıştı.
Beş altı yaşlarındayken annem evden gittiğinde çok panik olur onun odasına gidip çekmecelerindeki eşyaları yüzüme yaslayıp kokusunu içime çekerdim ve bir daha geri gelmeyeceğini düşünürdüm ve bana kalanların bu eşyaları olduğunu düşünürdüm.
40 yıl sonra bunu anneme anlattığımda bana ‘Sen de mi böyle yapardın? Ben de annem evden gidince aynı şeyi yapardım’ dedi.
Psikolog-Mark Wolynn
Bir travma meydana geldiğinde bizi değiştirir, gerçekten de DNA’mızda kimyasal bir reaksiyona neden olur ve bu da bazen genetik fonksiyonlarımızda değişime neden olur
Bir çocuk boş bir hard disk ile doğmuyor, içinde bir çok işletim sistemi bulunarak geliyor
Bu işletim sisteminde bize ait travmaların da kayıtları bulunuyor hatta bazen bizim de atalarımızın travmaları çocuklarımızın getirdiği işletim sisteminde kayıtlı bulunuyor. Bu nedenle çocuklarımız kendilerine ait olmayan korku ve duygularla doğabiliyor. Aile terapisi bu yüzden var, bu sayede bu bağlantıları bulabiliyor ve bu döngüyü ortadan kaldırabiliyoruz.
Yaşamımızın belli bir anına geldiğimizde aniden ortaya çıkabilen korku veya anksiyete yaşayabiliyoruz. Örneğin evleniyoruz ve birden bire beklenmedik bir olay gelişebiliyor. Ani yer değiştirmeler yaşayabiliyor veya sevdiğimiz tarafından terk edilebiliyoruz. Anksiyete şikayeti olan bir danışanım vardı, çocuk sahibi olduktan hemen sonra çocuğuna zarar verme korkusu baş göstermişti. Ona ailenizde çocuğuna zarar vermis birisi var mı diye sorduğumda olmadığını söyledi. Sonra birden hatırladı ‘aman Allahım büyük annem gençken bir yangın çıkarmış ve yeni doğmuş bebeğini kaybetmişti. Tam bu anda büyük annesiyle arasındaki bağlantının farkına vardı ve onun bu duygusunu taşımakta olduğunu fark etti. Böylelikle iyileşme yönünde önemli bir adımı atlamış ve onu daha sakin bir anne olabilmesini sağlamıştık.
‘Adına Çekirdek İfade adını verdiğim yöntem, duygusal yoğunlukla yüklü söz ve cümlelerin, aile sisteminde bulunan travmalardan kaynaklı olan korku ve anksiyetenin altında yatan nedenlere ait semptomları işaret ettini gösteriyor.
Bunlar tıpkı ekmek kırıntıları gibiler ve onların geriye doğru izini sürdüğümüzde bunlar bizi kimsenin üzerinde konuşmak istemediği veya kaçındığı o travmatik olaylara götürebiliyor. Bu kayıp dilin üzerindeki tabakaları kaldırdığımızda benim adına çekirdek dil dediğim bu ifade biçimleri bizi kökteki travmatik olayın orjinal örgüsüne götürüyor. Böylelikle tıpkı bir puzzle’ın kayıp parçası gibi yerine oturarak bize tüm tabloyu görünür hale getiriyor. Böylece kişi neden böyle hissettiğine dair geniş bir iç görü elde ederek iyileşme imkanına ulaşıyor.’ Mark Wolynn
En Sık Sorulan Sorular
Neden Aile Dizimi Yaptırmalıyım?
Eğer aşağıdaki sorunları sürekli yaşıyorsanız,
* Yaşamımda herşey zor ve mücadele ile oluyor diyorsanız,
* Bir türlü yaşamınızı birleştirecek birisini bulamıyorsanız,
* Sülalenizde, hep anlatılan, savaşta ölüm, cinayet, göç, intihar, ruhsal hastalıklar gibi travmalar varsa,
* Miras sorunları yaşıyorsanız,
* Büyük haksızlıklara uğradığınızı düşünüyorsanız,
* Sülalenizde sürekli boşanmalar oluyorsa,
* Erken yaşlarda kaybedilmiş anne babalar, akrabalar varsa,
* Düşük, kürtaj, ölü doğum veya doğduktan sonra yaşamamış bireyler varsa,
* Kaybolmuş kişiler varsa,
* Ağır hastalıklar varsa,
* Evlatlık verilme veya alınma durumu varsa,
* Alkol, kumar, şiddet veya bağımlılıklar varsa,
* Sebebini anlamadığınız öfke patlamaları yaşıyorsanız,
tüm bu saydığımız sorunların altında aile bağlarınızdan kaynaklanan durumlar yatıyor olması kuvvetle muhtemeldir.
Çalışmaya nasıl katılabilirim?
Aile dizimi çalışmalarına iki şekilde katılabilirsiniz; ilki sadece izleyici ve temsilci olarak, ikincisi ise yukarıda saydığımız sorunlardan birisine sahipseniz ve artık çözülmesini istiyorsanız dizim açtırmak üzere katılabilirsiniz.
Çalışmanın en güzel tarafı, her iki şekilde de çalışmaya katılanlarla benzeri sorunları enerji alanınızda taşımakta olduğunuzdan, bir sorun çalışmada çözümlendiğinde, tüm katılımcıların yaşamlarında mucizevi dönüşüm sağlıyor olmasıdır.
Katılımcı veya temsilci olduğunuzda, dizim açılanlar kadar yaşamda yüzleşmekte olduğunuz sorunun altında yatan gerçekle ilgili farkındalığınız artar ve içsel rehberliğinizle aranızdaki bağın arttığını farkedersiniz.
Bir açılım ne kadar sürer?
Aile Dizimi çalışmaları genellikle tam gün yapılan grup terapi çalışmalarıdır. Tek bir konu üzerine, bir kişinin özelinde açılan çalışmaya “Dizim” diyoruz. Her dizim, kendine özel bir yapıya sahiptir ve zamansal uzunluğu yine konuya ve kişiye göre eğişir; bazen bir Dizim on dakikada biterken bir başkası bir saate kadar sürebilir.
Böylece Dizim Çalışmasına, dizim açtırmak için katılanların çok olması tüm günlük çalışmanın uzunluğunu da belirleyebilmektedir.
Aileme ait özel sorunları kimsenin önünde anlatamam, bu durumda ne yapabilirim?
Böyle bir endişeniz var ise, size önerimiz çalışmaya öncelikle, katılımcı veya temsilci olarak katılmanız ve izlenimlerinizi içselleştirmenizdir. Böylece, belki on yıllardır çözülmeyi bekleyen bir aile sorunu ile yüzleşme ve onun ortadan kalkmasına katkıda bulunma mutluluğu ve ayrıcalığına sahip olabilirsiniz. Bu sizin, köklerinizle ve belki de hep kaçtığınız aileniz ve atalarınızla yeniden güçlü bir şekilde bağlanmanızı sağlayacak, yaşamınızda sevgi ve güven duygularının akmaya başladığını hissedeceksiniz.
Öte yandan, dizim açtırmak istiyor ama sorununuzu diğer katılımcıların önünde anlatmak istemiyorsanız, bu durumda, sorununuzu dizim salonunun dışında bir odada anlatabilirsiniz.
Alman Psikoterapist Bert Hellinger, Afrikada yaşadığı uzun yıllar boyunca, Zulu kabilesinin atalarını onurlandırma törenlerinin psikolojik dinamiklerini Batı kültürünün değerleri ile harmanlayarak, ortaya yepyeni bir psikoterapi sistematiği çıkarmış ve şu anda tüm Dünya’da binlerce profesyonel uygulayıcı bu teknikle danışanlarının yaşamlarında müthiş dönüşümler sağlamaya devam etmektedir.
Helinger, hiç tanımadığımız atalarımızın yaşamlarındaki travmaları, onlarla olan derin ve görünmeyen bağlarımız nedeniyle, duygu ve kaderlerimizde nasıl izlediğimizi sadece anlatmakla kalmıyor, bunu deneyimlememizi sağlayan bir metodu insanlığın hizmetine sunuyor.
1925 yılında doğan Bert Hellinger önce felsefe, teoloji ve pedagoji eğitimi aldı. 16 yıl boyunca Katolik bir misyon üyesi olarak Güney Afrika’da Zulular’ın arasında yaşayan Hellinger, Zulular’ın arasında misyoner ve kendi ifadesiyle ruhsal yol gösterici olarak sürdürdüğü çalışmalarda derinden etkilendi.
Hellinger, 1970’li yılların başında misyonuna veda ederek psikoterapiye yönelmek üzere Avrupa’ya döndü. Avrupa’ya döndükten sonra Viyana’da psikanaliz eğitimi alan Hellinger, ardından Amerika’da Arthur Janov’dan primer terapi eğitimi aldı. Bu dönem, Eric Berne’in “Günaydın dediğinde söylediğin nedir?” konulu yazısı daha sonra kendi oluşturduğu “Aile Dizimleri” açısından bir dönüm noktası oluşturdu.
Çalışmalarında çözüme gidebilmek için hikayeler, mitoslar, roman, çizgi roman ve filmler kullanan Berne, Hellinger’in öykücü yanının oluşmasında önemli bir rol oynadı. Hellinger, Berne’in yaklaşımına kuşaktan kuşağa aktarım düşüncesini ekledi.
Amerika’da geçirdiği sürede Milton Erickson’ın öğrencilerinden Jeffrey Zeig, Stephan Lankton ve diğelerinden beden dilini en ince düzeyde izlemeyi ve değerlendirmeyi öğrenen Hellinger’in, terapi akımlarının
önde gelen isimleriyle sürdürdüğü çalışmalar ve yoğun uygulamalar, “Aile Dizimi” ya da “fenomenolojiksistemik aile terapisi” olarak bilinen kendi senteziyle sonuçlandı.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bütün dünyada saygın bir yeri olan Bert Hellinger, günümüzün en çok yankı uyandıran terapistleri arasında yer alıyor. Hellinger’in Türkçede yayımlanan “Sevgi Düzenleri”, “Kabul Etmenin Özgürlüğü”, “Sevginin Saklı Simetrisi” ve “Yardım Etmenin Düzenleri” adlı kitapları bulunuyor.
Kuantum Fiziği, tüm evreni oluşturan maddenin en küçük birimi olan atomun, belli frekansta titreşmekte olan enerji alanları olduğunu ortaya çıkardı. Genlerimizin de alt yapısını atomlar oluşturuyor. Bizler, genetik yapımızı ailemizden alırken, duygusal, inançsal ve deneyime dayanan tüm bilgiyi bu yapıyla aktarmış oluyoruz. İnsan denen tasarım işte bu genlerde bulunan bu bilgiyi alıp işleyen ve bir tür tarayıcı gibi aldığı bu bilgiyi dış Dünya’ya yansıtan bir mekanizma…
Kaynaklar
Sevgi Düzenleri, B. Heinger
Seninle Başlamadı, M. Wolyn
Hayatım Pahasına, S. Hausner
Yardım Etnein Düzenleri, B. Hellinger
Sevginin Kökleri, S. R. Liebermeister
Sevginin Saklı Simetrisi, B. Hellinger, G.Weber, H. Beaumont
Mutluluğun İKi Yolu, B. Hellinger
Aile Diziminde Katılımcı veya Temsilci Olmak
Aile Dizimi çalışmasına katılan herkes, çalışma sonrasında yaşamında bir iyileşme ve...
OkuyunÇocuklukta Duygusal İhmal-Yaşamda Amaç ve Anlam Bulmak
Çocuklukta Duygusal İhmalin (ÇDİ) en acı verici semptomlarından biri...
OkuyunÇocuklukta Duygusal İhmal Testi
Dr. Jonice Webb Çocukluğunuzda duygusal olarak ihmal edilmiş olduğunuzun...
OkuyunÇocuklukta Duygusal İhmal Sağlığınızı Nasıl Etkiliyor?
Dr.Jonice Webb Çocuklukta Duygusal İhmal (ÇDİ) , ebeveynleriniz sizi yetiştirirken...
Okuyun
1 thoughts on “Aile Dizimi”
Bu bir geri bildirimdir.Arzu Hoca’nın önderliğinde düzenlenen aile dizilimi etkinliğine katıldım ve hem kendim hem diğer katılımcıların senelerce uzun yıllar boyunca yaşanılan aile geçmişlerindeki karmalarımızdan nasıl şifalandığımıza şahit oldum.Gerçekten muazzam bir deneyimdi.Dileyen,merak eden herkesin bu etkinliğe katılmasını tavsiye edebilirim.