Bu yazı Prof. Dr. Haluk Savaş ve Doç. Dr. Mehmet Yumru tarafından hazırlanmıştır. Özel izinleri ile yayınlanmıştır.
HASTA VE YAKINLARI İÇİN SORULARLA BİPOLAR (İKİ UÇLU) BOZUKLUK
Duygudurum, insanların içinde bulunduğu içsel-dışsal etmenlere göre dalgalanma gösteren ruhsal süreçlerdir. Bu süreçlerin, uzun süreli ve olağandışı şiddette yaşanıyor olmasına “duygudurum bozukluğu” denir.
Duygudurum bozuklukları kabaca iki türlü olabilir. Örneğin; isteksizlik, karamsarlık, hayattan zevk alamama, ağlama isteği gibi duyguların uzun süreli ve şiddetli olması depresyon denilen ruhsal çökkünlüğü akla getirirken, aşırı neşelilik, çok konuşma, enerji artışı, uyuma isteğinde azalma, taşkınlık, öfke manik dönemi düşündürür.
Bu iki rahatsızlık dönemlerinden depresyon ve mani veya yalnız mani dönemlerinin olduğu bu duygudurum bozukluğuna Manik-Depresif bozukluk (iki uçlu bozukluk) denilmektedir. Bu bozuklukta rahatsızlık dönemler şeklinde gelir. Dönemler arasında kişi tedaviyle hastalık öncesi ruhsal iyilik haline geri döner.
Bu bozuklukta kişinin duygu durumu terazi kefelerine benzetilirse terazinin dengede durması hastalarda önemlidir.
Görülme sıklığı nedir?
Hastalığın toplumda görülme sıklığı yaklaşık % 1’dir. Yani 100 kişiden birinde görülür.
Başlangıç yaşı nedir?
Hastalık her yaşta görülebilir. Ancak genellikle onlu yaşların sonu, yirmili yaşların başlarında başlar.
Cinsiyet farkı var mıdır?
Manik depresif bozukluk kadın ve erkekte eşit sıklıkta görülür.
Manik depresif bozukluğun nedeni nedir?
Hastalığın nedeni kesin olarak bilinmemektedir. En önemli nedeni soyaçekimdir. Yani ailede aynı hastalığı taşıyan akrabaların bulunmasıdır. Ancak hastalığın çeşitli nedenlerle tetiklenebileceği bildirilmiştir. Bunlardan en çok kabul görenler; yakın zamanda karşılaşılan yaşam olayları veya önemli yaşam değişiklikleri, beynin işleyişini etkileyen ilaçlar veya hastalıklar gibi etkenlerdir.
Manik depresif bozukluğun eğitim düzeyi ile ilişkisi var mıdır?
Eğitim düzeyi ile hastalık arasında kesin bir ilişki bulunamamıştır.
Manik depresif bozukluğun ekonomik durumla ilişkisi var mıdır?
Hastalığın maddi durumla (zenginlik veya fakirlik) ilişkisi bulunamamıştır.
Manik depresif bozuklukta soyaçekimin (kalıtımın) rolü var mıdır?
Hastalığı olanların anne-baba ve kardeş gibi çok yakın akrabalarında hastalanma riski genel nüfusa göre daha yüksektir. Ancak manik depresif bozukluğu olan birinin çocuğunda da bu bozukluğun mutlaka olacağı düşüncesi yanlıştır.
Manik depresif bozukluğu olanlar evlenebilir mi?
Hastaların aktif rahatsızlık dönemi dışında evlenmelerinin önünde herhangi bir engel yoktur.
Manik depresif bozukluğun mevsimsel özelliği var mıdır?
Her mevsimde görülmesine rağmen, hastalık yaz aylarında daha sık görülür. İlkbahar/yaz aylarında mani veya hipomani, sonbahar/kış aylarında depresyon daha sık görülür.
Manik depresif bozukluğu tetikleyebilen yaşam olayları nelerdir?
Askere gitmek, hamilelik, lohusalık, ciddi fiziksel hastalıklar, ekonomik zorluklar, sevilen birinin kaybı, ayrılıklar gibi yaşam olayları hastalığın ortaya çıkmasına veya tekrarlanmasına yol açabilir.
Manik depresif bozuklukta sadece manik dönemler mi görülür?
Hayır. Bazı manik dönemler öncesinde, sonrasında veya sırasında çökkünlük (depresyon) dönemleri de görülebilir.
Hamilelik ve doğum yapmak hastalık açısından risk oluşturur mu?
Çalışmalar manik depresif bozukluğu olan kadınlarda doğum sonrası hastalığın % 25-35 oranında tekrarladığını göstermektedir.
Manik dönemin başlıca belirtileri nelerdir?
Uykusuzluk, neşe, öfke, enerji artışı, aşırı para harcama, kendini coşku dolu hissetme, aşırı konuşma ve aşırı hareketlilik, cinsel istekte artış, düşüncesizce iş yatırımları, uygunsuz cinsel içerikli konuşma, dikkatini toplamada güçlük, vb.
Hastalar çok hareket etseler de yorgunluk hissetmezler, enerjiktirler. Çok hızlı ve ara vermeden konuşabilirler. Sanki düşünceleri birbiri ile yarışıyor gibidir.
Yabancı kişilerle çabuk samimi olabilir ve önceden tanıdıklarını sık arayabilirler. Saatlerce telefon görüşmesi yapabilirler. Bir işi bitirmeden bir başkasına geçebilir, gerçekçi olmayan projeler peşinde koşma, anlamsız yatırımlar yapma, kurallara uymama gibi davranışlar gösterebilirler.
Her yeni manik dönem öncekilerden daha mı şiddetli olur?
Tedavi edilmeyen her atak, sonraki atakların daha şiddetli olmasına neden olur.
Hasta manik dönemlerde hasta olduğuna nasıl ikna edilir?
Genellikle ikna edilemez. Çoğu kez birkaç ataktan sonra hasta geriye dönük olarak rahatsızlığını kabullenir.
Hasta yakınlarının tutumu ne olmalıdır?
Yaptığı her şeye karışılan, öfkeli davranışlara ve eleştirilere maruz kalan hastaların, ilaçlarını düzenli olarak alsalar bile, sık hastalanabildikleri bildirilmektedir. Bu sebeple hastalara doğal davranmak, hastalık hakkında, hastalığı iyi bilgilendirmek, tanımalarını, başlangıç belirtilerini bilmelerini sağlamak ve tedavisine yardımcı olmak önemlidir.
Manik depresif bozukluk bireyin kontrolü altında mıdır?
Hayır.
Depresif dönemin belirtileri nelerdir?
Kendini devamlı üzgün, endişeli hissetme, kötümserlik ve ümitsizlik duygusu, suçluluk ve değersizlik hisleri, günlük aktivitelere ilgi ve isteğin azalması, yoğunlaşma ve karar vermede güçlük, unutkanlık, iştah ve kilo kaybı ya da kilo alımı, ölüm ve intihar düşünceleri, intihar girişimi gibi belirtileri vardır.
Farklı hastaların kendi hastalıklarını tanımlamaları:
Depresyon: “Yeteneklerimin tümünü kaybettim. Aklım yavaş çalışıyor sanki neredeyse işe yaramaz bir haldeyim. Çaresizlik ve ümitsizlik içindeyim. Diğerleri sadece moral bozukluğu olduğunu ve üstesinden gelebileceğimi söylüyorlar. Ama ne hissettiğim hakkında en ufak fikirleri yok. Eğer hissedemezsem, düşünemezsem, hareket edemezsem ve de iyileşemezsem niye bu dünyada yaşıyorum ki?”
Hipomani: “İlk önce kendimi yüksekte hissediyorum, bu harika bir şey… Düşünceler hızlanıyor… Sanki yıldızlar daha parlak görünüyor… Doğru kelimeleri ve fikirleri anında buluyorum. Daha önce hiç ilgilenmediğim insanlar ve eşyalar birdenbire ilginç hale geliyorlar. Şehvet hislerim artıyor ve baştan çıkarmak ve çıkarılmak karşı konulmaz bir hal alıyor. Kendimi çok iyi, çok mutlu ve çok güçlü hissediyorum. O anda her şeyi yapabilirim. Ama bütün bunlar bir noktada değişiveriyor.”
Mani: “Zaten hızlı olan düşüncelerim daha da hızlandı. Düşünceler kendi kendine geliyorlar durduramıyorum. Bulaşıcı bir mizah anlayışım oluyor. Arkadaşlarım benden korkuyorlar. Her şey benim aleyhime oluyor. Çabuk sinirleniyorum, zaman zaman korkularım oluyor, kontrolümü kaybediyorum.”
Manik dönem ne kadar sürer?
Birkaç haftadan birkaç aya kadar değişen bir aralıkta sürer.
Manik dönem tamamen iyileşir mi?
Genellikle hasta, tedavi sonrası daha önceki işlevselliğine döner. Ancak tedavi edilmeyen hastaların % 20-35’ inde hastalığa ait tortu belirtilerin önemli ölçüde sürdüğü bildirilmektedir.
Manik dönem kendiliğinden geçer mi?
İlaç tedavisi uygulamasının yapılmadığı dönemlerde hastalığın 6 ay ile 1 yıl arasında sürdüğü gözlenmiştir. Ancak ilaç tedavisi ile süre çok kısalmıştır.
Manik dönem tekrarlar mı?
Tedaviden sonra, tekrarlama için en kritik dönem ilk 3 aydır. Hastaların, yaşam boyu, ortalama 2-30 arası tekrarlamaları olduğu bildirilmektedir. Tekrarlamalar tedaviyle önemli ölçüde azalır.
Manik dönem tedavi edilebilir mi?
Tedavi başarısı yüksektir. Ancak tekrarlayabilir.
Tedavide amaç nedir?
Tekrarlamaları, hastalığın süresini, şiddetini ve olumsuz sonuçlarını azaltmak, hastaların tekrarlamalar arasındaki iş yapabilirliğini artırmaktadır.
Kullanılan ilaçlar hemen etki eder mi?
Hastalığın tedavisinde lityum, karbamazepin, valproik asid, lamotrijin, antipsikotikler, antidepresanlar ve benzodiazepinler gibi pek çok ilaç kullanılabilir. Ancak bunlardan en sık kullanılan lityum düzenli kullanımda, hastaların yaklaşık %80’ inde 2-3 haftada etkisini gösterir.
Manik depresif bozuklukta korunmak mümkün müdür?
Lityum ile %80 etkinlikte bir korunma sağlanabilmektedir. Lityum, uzun süreli alındığında, bu olağandışı ruhsal değişiklikleri kaldırabilir veya en azından bunların sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Lityum düzenli kullanılırsa etkili olmaktadır. En önemli sorun hastaların kendilerini iyi hissettikleri dönemde ilaç almayı unutmalarıdır.
Lityum bir sakinleştirici değildir. Alışkanlık, bağımlılık yapmaz. Lityum kesildiği zaman yoksunluk belirtileri görülmez.
Bazı hastalarda karbamazepin, valproik asit, lamotrijin, eski ve yeni kuşak antipsikotikler ve bunların uzun etkili “depo” formları gibi koruyucu başka ilaçlar kullanılabilmektedir.
Manik depresif bozuklukta tedavi kaç yıl sürer?
Tedavinin ne kadar süreceği hastaya göre değişmekteyse de yeni çalışmalar hastalığın ömür boyu tedavi gerektirdiğini belirtmektedir.
Manik depresif bozukluğun kalıcı tedavisi yok mudur?
Ömür boyu sürebilen bir hastalıktır. Bu yönde, hücre içindeki genetik kodlarla ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Ama henüz kalıcı tedavi yönünde kesin bir sonuç yoktur.
Manik depresif bozukluğun ilaç dışı tedavi yöntemi var mıdır?
İlaçlarla kontrol altına alınamayan dönemlerin tedavisinde elektrokonvulsif tedavi (EKT, “şok”) uygulanabilir.
Akut dönem geçirildikten sonra ve tekrarlar arasında, ilaç tedavisine ilave olarak, psikoeğitim uygulamaları yapılabilir.
Manik depresif bozukluğun gidişi nasıldır?
Manik depresif bozukluk genel olarak tekrarlayıcı bir hastalıktır. Koruyucu ilaçların uzun süreli düzenli kullanımı, kişinin hastalık hakkında bilgi sahibi olması, tekrarlaması durumunda hemen hekime başvurması, gidişatı olumlu yönde etkileyen özelliklerdir.
Yardım alınabilecek yerler:
Manik depresif bozukluğu olan bir kişi mutlaka bir psikiyatrist tarafından tedavi edilmelidir. Psikiyatri hastaneleri, devlet hastaneleri, üniversite psikiyatri klinikleri, psikiyatrist bulunduran özel hastaneler, özel çalışan psikiyatristler.
Uyarılar:
1. Hasta koruma amaçlı verilen Lityum, Valproik asit, Karbamazepin, eski ve yeni kuşak antipsikotikler, Lamotrijin gibi ilaçların tedavisine devam etmeli. Doktordan habersiz ilacı kesmemeli, ya da dozu değiştirmemeli.
2. Ani uyku değişikliklerinden sakınılmalıdır. Uykusuz kalmamaya dikkat edilmelidir.
3. Doktor kontrollerini aksatmamalıdır.
4. Lityumun yan etkilerine karşı aşırı susuz kalmaktan ve az tuzlu yemekten kaçınmalıdır. Aşırı kusma, ishal gibi durumlarda da hekime başvurulmalıdır. Hekim uygun gördükçe Lityumun kan düzeyine baktırılabilir.
5. Alkol, esrar, eroin ve uyarıcılar gibi maddelerden uzak kalınmalıdır.
6. Gebelik planlarken doktora danışılmalıdır.
7. Uzun süren uykusuzluk, sinirlilik, hızlı konuşma gibi belirtiler hastalığın tekrarlama işaretleri olabilir. Bu durumda hemen doktorunuza başvurunuz.
8. En az iki hafta boyunca sürekli yorgun, karamsar, üzüntü, moral bozukluğu gibi belirtiler varsa hemen doktorunuza başvurunuz.
*Dikkat: Buradaki yazı Prof. Dr. Haluk Savaş ve Doç. Dr. Mehmet Yumru tarafından hazırlanmıştır. İzin alınmaksızın kopyalanıp başka yerlerde yayınlanması yasal sonuçların doğmasına neden olur!