ÇOCUKLUKTA DUYGUSAL İHMAL
İhmal Edilmiş bir çocuk musunuz?
Hepimiz yaşama farklı davranış ve duygularla yaklaşan anne babalar tarafından büyütüldük. Bazılarımız, sevgi ve güven duyguları açısından diğerlerine nazaran daha talihli olabiliriz. Yaşama anlam katmak ve maneviyat açısından bunun anlam ve önemi bir yana, biz üzerimizdeki etkilerini fark edinceye dek, ihmal edilmiş ve görülmemiş bir çocuk olmanın etkileri sandığımızdan çok daha güçlüdür.
Sevgi ve güven, yaşamda bir çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu ve yetişkin dönemlerinde ona güçlü bir temel sağlayacak olan en önemli duygular oldukları su götürmez bir gerçektir.
İhmal edilmiş bir çocuk olmak, sizi yetiştiren ebeveynlerinizin, fiziksel, duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarınıza yeterince etkili cevap vermemiş olmalarından kaynaklanır.
Bu durum, gözle göremediğimiz, yetişkin yaşlarında artık hatırlamadığımız ancak etkisini yaşamsal deneyimlerimizde sürekli olarak hissetmekte olduğumuz duygulara dönüşmüştür. Siz farkında olmasanız da, hep sizi izleyen bir gölge gibi peşinizdedir ve tüm yetişkin deneyimlerinize damgasını vurur.
Çocukluktaki bu ihmal edilmişliği, görülmez kılan nedir?
Çünkü, ebeveynlerinizin sizi duygusal olarak ihmal etmeleri size olan bir şey değil, size olmayan bir şeydir ve genellikle, biz bize yapılmamış bir şeyi görmez ve bilmeyiz. Olmamış bir şeyi bilinç altımızın kaydetmemesi de gayet doğaldır. Bunu normal bir durummuş gibi algılarız. Ta ki bir başka ailedeki durumla kıyaslayana kadar böyledir bu.
Aradan yıllar geçtikten sonra, bir yetişkin olduğunuzda, bir şeylerin yanlış olduğunu hissetmeye başlarsınız, içinizde bir his vardır ama ne olduğunu bir türlü bilemezsiniz. Bunun nedenini anlamak için çocukluğunuza geri gider cevap ararsınız ama olmayanı görmeniz mümkün değildir. Bunun sonucunda da, kendinizle ilgili bir sorun olduğuna karar verirsiniz. Zihniniz “sorun bende” demektedir.
“Olan her ne ise bu benden kaynaklanıyor” olduğuna inancınız kuvvetlenir. Başınızdan geçenler de hep bunu doğrular niteliktedir zira, neye odaklanmış olursanız onu yarattığınızı bilmemektesinizdir. “Ben başkalarından farklı biriyim. “Bende olmayan bir şey var, ben kusurluyum” diye düşünmeye başlarsınız.
Oysa olan gerçekte bu değildir. Bunun cevabı başka bir yerde bulunmaktadır ve bir kez problemin gerçekte nereden kaynaklandığını anladığınızda bu durumu iyileştirmeniz mümkündür.
Duygusal ihmale uğramış bir çocuk olduğunuza işaret eden 7 belirti:
1-Boşluk hissi
Boşluk hissi, her insanda farklı hissedilir. Bazı insanlar bunu karın bölgesinde, kalp bölgesinde veya boğazlarında gelip giden bir boşluk hissi olarak algılarlar. Bazısında ise bu bir donukluk hissidir.
2-Bağlanma korkusu
Bağımsız bir kişi olmak durumu ile bunu karıştırmamak gerekir. Ancak, birine veya insanlara bağlandığında derin bir rahatsızlık hissi duymak başka bir şeye işaret eder. Eğer kendinizi, başkalarının yardımına, desteğine veya ilgisine ihtiyaç duymamak adına büyük bir gayret içinde hissediyorsanız, bağlanma korkunuz olma olasılığı yüksektir.
3-Kendi değerini reel olarak görememek
Yapabileceklerinizin neler olduğunu anlamakta güçlük çektiğiniz olur mu? Güçlü olduğunuz veya zayıf olduğunuz şeyler neler? Nelerden hoşlanırsınız? Sizin için önemli olan şeyler neler? Ne istiyorsunuz? Bu sorulara cevap vermekte zorluk çekiyorsanız, kendinizi gerektiği kadar iyi tanımıyor ve değer vermiyorsunuz demektir.
4-Başkalarına kendinden daha çok merhamet göstermek
Kendinize bir arkadaşınıza olduğunuzdan daha sert mi davranıyorsunuz? Arkadaşlarınızın problemlerine odaklanıyor ancak kendi problemlerinizi asla paylaşmıyor musunuz?
5-Suçluluk, Utanç, Kendine yönelmiş öfke ve Yargılama
Bu muhteşem dörtlü, size karşı mı çalışıyor? Bazı insanlar yaşamda başlarına negatif bir deneyim geldiğinde hemen kendilerini suçlamaya ve utanç hissetmeye meyillidirler. Başka insanların utanç duymadıkları şeylerden siz utanç duyuyor musunuz? İhtiyaçlarınız olması, hata yapmış olmanız veya duygularınızın olması size utanç veriyor mu?
6-Ölümcül derecede hatalı olduğunuzu düşünmek
Yaşamınızda bir şeyler yolunda gitmiyor ancak siz bunun ne olduğunu tam olarak bilemiyorsunuz ve kendinize “bu benim yüzümden oldu” diyor ve bunun doğruluğuna inanıyorsunuz. “Ben sevilebilir biri değilim, başkalarından farklıyım, bende bir sorun var” diyorsunuz.
7-Duygularınızı, tanımlamakta, yönetmekte veya ifade etmekte güçlük çekiyorsanız
Öfkelendiğinizde diliniz tutulmuş gibi hisseder misiniz? Duyguları tanımlamak için gerekli kelimeleriniz kısıtlı mı? Çoğunluka insanların yaptıkları davranışlarının altında yatan nedeni bilmek konusunda aklınız karışıyor mu? Çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelen, yeterince değer vermeyen ve cevaplamayan ebeveynler, farkında olmadan çocuklarının bilinçaltına şu mesajı vermektedirler: “Senin duyguların önemli değil.”
Bir çocuk olarak bu durumla başa çıkabilmek için, duygularınızı bastırma yoluna gidersiniz böylece ailede bir “sorun” olarak görülmekten kaçınırsınız.
Sonuçta bir yetişkin olduğunuzda, duygularınızla irtibat kuramaz hale gelirsiniz. Oysa duygularınız, sizi yönlendiren, size rehberlik eden, yaşamla bağlantınızı güçlendiren en temel araçlardır. Bu duygular, sizin için önemli olanın ne olduğunu, özünüzde kim olduğunuzu ve bunun nedenini söyleyecek olan şeylerdir.
Çocuklukta Duygusal İhmal Testi
Dr. Jonice Webb
Çocukluğunuzda duygusal olarak ihmal edilmiş olduğunuzun farkına varmak, yaşamınızda büyük bir dönüşümün başlangıcıdır. Bu durum, gözle görülebilen veya hatıralarımızda net olarak yer alan bir tabloya işaret etmemektedir bu nedenle de onu teşhis etmek biraz çaba gerektiriyor.
Peki Çocuklukta ihmal edilip edilmediğinizi nasıl anlarsınız?
1.Ailenizle veya arkadaşlarınızla birlikte olduğunuzda kendinizi ait hissetmiyor musunuz?
2.Başkalarına bağlı olmadığınız için gurur duyar mısınız?
3.Yardım istemekte güçlük çeker misiniz?
4.Aileniz ve dostalrınız çok mesafeli ve uzak olduğunuzdan yakınırlar mı?
5.Yaşamda potansiyelinizi gerçekleştiremediğinizden şikayetçi misiniz?
6.Sık sık yanlız kalmak istiyor musunuz?
7.İçinizde bir ses aldatıldığınızı veya kandırıldığınızı söylüyor mu?
8.Sosyal ortamlarda kendinizi rahatsız hissediyor musunuz?
9.Sıklıkla kendinize kızıyor veya suçluyor musunuz?
10.Başkalarını eleştirdiğinizden çok kendinizi mi eleştiriyorsunuz?
11.Kendinizi başkalarıyla kıyaslıyor ve yetersiz mi buluyorsunuz?
12.Hayvanları sevmeyi insanları sevmekten daha kolay bulur musunuz?
13.Sık sık sebepsiz yere rahatsız ve mutsuz hisseder misiniz?
14.Ne hissettiğinizi anlamak konusunda sıkıntınız varmı?
15.Zayıf ve güçlü yanlarınızı tanımlamakta güçlük çeker misiniz?
16.Kendinize dışarıdan baktığınız oluyor mu?
17.İçinizde inziva isteği fazla mı?
18.Kendinizi sakinleştirmekte güçlük çekiyor musunuz?
19.Sizi şimdiki zamanda olmaktan geri çeken bir şeyler olduğunu hissediyor musunuz?
20.İçinizin bomboş olduğunu hisseder misiniz?
21.İçinizde “bende bir sorun var” diyen bir ses varmı?
22.Kendinizi disipline etmekte sıkıntı yaşıyor musunuz?
Yukarıdaki sorulara Evet cevabı verdiğiniz konular, çocukluğunuzda hangi duygularınız konusunda ihmal edildiğinizi gösteriyor.
Şimdi çocukluğunuzda duygusal ihmale uğramış olduğunuz konular açsından bir iç görünüz var. Aşağıda bu durumun etkilerinden özgürleşmenizi sağlayacak bazı öneriler bulacaksınız.
Öncelikle, Çocukluktaki Duygusal İhmalin etkilerinden özgürleşmenin neden önemli olduğunu konuşalım.
*Çocukluğunuzda ebeveynlerinizin size duygusal anlamda etki etmiş her türlü davranışı, sizin yetişkin yaşamınızda kendinize olan davranış modalitenizi belirler. Bu gerçek yüzlerce araştırma ile kanıtlanmıştır.
*Duygular, biyolojinizin reddedilemez kısımlarını oluşturur. Eğer duygularınızı görmezden gelirseniz, kendinizle çok ilgili olduğunuzu sansanız da bir başka seviyede kendinizi ihmal etmektesinizdir.
*Duygular, her türlü ilişkinin temelini belirler. Eğer duygularınızla temas etmezseniz, yaşamınızla irtibatınız ve mutluluğunuz için gereken büyük bir kaynağı kaybedersiniz.
*Duygusal zekanın, yaşamda ve işte başarı sağlamak açısından entellektüel zekadan çok daha önemli olduğu kanıtlanmıştır. Kendi duygularınızı tanımlamanız, yönlendirmeniz ve idare edebilmeniz büyük yaşamsal öneme sahip olduğu gibi başkalarıyla olan ilişkilerinizde duygularınızı kontrol edebilmeniz açısından da son derece önemlidir.
*Çocukluklarında ebeveynlerinden duygusal olarak ilgi ve değer görmüş olan insanlar genellikle bu tutumu kendi çocuklarında da devam ettirirler. Ancak kendi çocukluklarında duygusal olarak ihmale uğramış olan kişiler kendi çocuklarına bu ilgi ve önemi vermek konusunda büyük mücadele içinde olmak durumunda kalırlar. Çocuklarınıza gereken ilgiyi ve önemi vermek için öncelikle, kendinizin kör noktalarını, eksik kalmış yönlerinizi, ebeveynlerinizden alamadığınız ilgi ve önemin sizde nelere sebep olduğunu anlamak için bilinçli bir çaba harcamalısınız aksi taktirde sizde olmayanı bir başkasına vermeniz mümkün değildir.
Duygusal İhmal Edilmişlik Gerçeği ile yaşamanın zorlukları nelerdir?
*Duygular, davranışların ardında gizlenirler. Davranış alışkılarınızı belirleyen şey duygularınızdır. Eğer bir analoji kuracak olursak, araba davranış, motor ise duygudur. Arabayı ve onun yeteneklerini görmemiz çok kolaydır. Ancak motoru görebilmemiz için kaputu açıp bakmamız gerekir.
*Duygularımızın dilini bilerek doğmadık. Duygular, karmaşık, güçlü ve çetrefilli olabilirler. Çoğu insan duygularını kolayca bastırma yoluna gitmektedir.
*Eğer keni duygularınıza karşı körleşir ve onları görmezseniz, başalarının duygularını da göremezsiniz, buna çocuklarınız da dahildir.